“Daha gerçekçi bilgilere dayalı yeni bir lojistik endeksi oluşturacağız”

“Daha gerçekçi bilgilere dayalı yeni bir lojistik endeksi oluşturacağız”

ÖZEL RÖPORTAJ - Türkiye lojistik sektörünün 19’ncu derneği olduklarını söyleyen LOJİDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kayıhan Özdemir Turan, sektördeki problemleri üyelerinin bilgi ve tecrübelerine dayalı ortak akıl ile çözmenin temel hedefleri olduğunu söyledi.

Türkiye lojistik sektöründe birçok önemli sivil toplum örgütü bulunuyor. Sektörde en son kurulan Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği (LOJİDER) 30 Ekim 2023’te faaliyete geçti. Yeşil Lojistikçiler olarak lojistik sektörünün en genç sivil toplum örgütü LOJİDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kayıhan Özdemir Turan ile bir araya geldik. LOJİDER’in kuruluş amacını, hedeflerini, projelerini, Türk lojistik sektörü ile ilgili gelişmeleri, diğer derneklerden farklı olarak neler yapmak istediklerini sorduk. İşte LOJİDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kayıhan Özdemir Turan’ın sorularımıza verdiği cevaplar…

LOJİDER’İN KURULUŞ GÜNÜNÜN ÖNEMİ

LOJİDER’in kuruluşu ve sonrasında yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bir de LOJİDER’in şu anki üye sayı nedir?

30 Ekim 2023’te kurulduk. 30 Ekim’in iki önemli anlamı var: Bunlardan birincisi Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının ilk günü olması. İkincisi ise 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildikten sonra TBMM’de ilk toplantı 30 Ekim tarihinde yapıldı. Derneğimizi 30 Ekim’de kurarak Cumhuriyetimiz ve bizler için önemli olan bu güne gönderme yaptık. 21 Şubat 2024’te de ilk genel kurulumuzu yaptık. LOJİDER’in ilk genel kurulu olmasına rağmen 124 üyemiz toplantıya katıldı. Genel kurulumuzda yönetim kurulumuzu, denetim kurulumuzu, asıl ve yedek üyelerimizi seçtik. Sonrasında ilk ziyaretimizi 29 Şubat’ta Anıtkabir'e yaptık. Anıtkabir ziyaretimizde çok duygulandık ve gururlandık. Ziyaretimiz sonrasında ise üyelerimizin katılımı ile ilk Yönetim Kurulu toplantımızı Ankara’da gerçekleştirdik. Yönetim Kurulu toplantılarımızı farklı illerde yapmayı planlıyoruz. İlk Yönetim Kurulu toplantımızı Ankara’da yaptık. İkincisini İzmir’de yapacağız. Daha sonrakini Mersin ve bir sonrakini de Gaziantep’te yapacağız. Ankara’da yaptığımız toplantıda LOJİDER olarak hedeflerimizi belirledik ve yola çıktık. Bugün için LOJİDER’in üye sayısı 272’ye yükseldi.

“PROBLEMLERİMİZİ ORTAK AKIL İLE ÇÖZMEK TEMEL HEDEFİMİZ”

Hedefleriniz neler?

LOJİDER olarak lojistiği bir bütün olarak görüyoruz. Lojistiğe bütüncül bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Problemlerimizi ortak akılla çözmek temel hedeflerimiz arasında yer alıyor. Derneğimize üye lojistik hizmet sağlayıcısı tüm firmalarımızın aynı masa etrafında buluşabildiği, konuşabildiği birbirlerini dinleyerek kendi yapmış oldukları hizmetin çıkarları doğrultusunda değil de bütünün çıkarları doğrultusunda hareket edebildiği bir yapı oluşturmak istiyoruz. Bütün paydaşların kabul edilebileceği hareket tarzını oluşturmak ve çözüm önerilerini değerlendirerek ortak akılla hareket etmek bizim için önemli. Çözüm önerilerini ortak akılla belirlemek ve bu çerçevede karar vericileri bilgilendirecek çalışmalar, raporlar, öneriler hazırlamak hedefimiz. Bu amaçla hem ulusal hem de uluslararası boyutu ile Türkiye'de lojistik hizmet sağladığını düşünen ve yetki belgesi olan firmalarımızı derneğimize üye yapıyoruz. Türkiye'nin 81 ilinde lojistik hizmet üretildiğini düşünüyoruz. Şu an 19 ilimizden üyemiz var. Amacımız gelecekte LOJİDER’in Türkiye'nin 81 ilinden üyesinin olması. Bugün Türkiye'nin 7 bölgesinden üyemiz var.  5-6 ay gibi kısa bir sürede Türkiye'nin 7 bölgesinden üyemizin olması çıktığımız yolun doğru olduğunu gösteriyor.

“SADECE ULUSAL YA DA ULUSLARARASI TAŞIMACILIKTAN BAHSEDEREK LOJİSTİĞİ ANLATAMAYIZ”

Lojistiğin birçok alanı mevcut. Üyeleriniz ağırlıklı olarak hangi lojistik alanında faaliyet gösteriyor?

Tekrar altını çizmek gerekirse; lojistik, birbirini takip eden 8 tane öğenin bir araya geldiği bir kavram. Bunlar; sipariş yönetimi, depolama, stok yönetimi, depolarda üretilen genelde katma değerli hizmetler dediğimiz etiketleme, paketleme, paletleme, barkodlama ve benzeri hizmetler, terminallerde ve limanlarda üretilen muayene, ekspertiz, gözetim, lashing, fumigasyon, konteyner astar serimi ve benzeri destekleyici hizmetler, gümrükleme, sigorta ve taşımacılığın dört ana modu. Taşımacılık sektöründe hem ulusal hem de uluslararası hizmet veren üyelerimiz var. Tabii ki lojistik kavramını oluşturan ana öge taşımacılık ama sadece taşımacılık lojistik demek değil.

Lojistiğin tüm unsurlarını bir araya getirmeyi amaçlıyorsunuz.

Evet. Sadece ulusal taşımacılıktan ya da uluslararası taşımacılıktan bahsederek lojistiği anlatamayız. Uluslararası taşımacılık bakış açısıyla lojistik diye bir cümle doğru ve anlamlı bir cümle değil. Ya da taşıma işi organizatörlerinin bakış açısıyla lojistik diye bir cümle kurup ona yönelik hedef, politika ya da öneriler getirdiğiniz zaman lojistik kavramına uygun bir cümle olmaz. Lojistik bütün bu hizmetlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir kavram. Lojistiğe yönelik bir önerimiz, fikrimiz, çözüm önerimiz, problem tespitimiz olacaksa herkesi dinleyerek bunu belirlememiz, ortak akılla bunları yazıya dökmemiz ve karar vericilere aktarmamız lazım. Çünkü ulusal taşımacılık yapanın iş alanında belki uluslararası taşımacılık yapana ters düşen noktalar olabilir ya da uluslararası taşımacılık yapanın ulusal taşımacılığa ya da gümrüklü deponun gümrüksüz depoya veyahut diğer hizmetlerin desteğini alması gereken süreçlerde onları dışarıda tutarsanız o zaman anlamlı bir bütünden bahsedemezsiniz. İşte bütün bu bakış açısıyla LOJİDER’i hayata geçirdik.

“LOJİDER LOJİSTİK SEKTÖRÜNDEKİ 19’NCU DERNEK OLDU”

Lojistik sektöründeki diğer sivil toplum örgütleri ile iş birlikleriniz olacak değil mi?

Tabii ki. Önümüzdeki dönemde lojistik sektöründe faaliyette bulunan derneklerimizle iş birliği içerisinde hareket etmemiz gerekiyor. Sektörde 18 tane dernek var. LOJİDER sektördeki 19’ncu dernek oldu. Bu 18 dernekten herhangi birine alternatif ya da rakip değiliz. Çünkü sektörümüzde 20 yıllık, 40 yıllık, 50 yıllık, dernekler var. Ülkemizde sivil toplum kuruluşu olarak bu kadar uzun süre faaliyette bulunan ve sektörümüze değer katan tüm derneklerimizi  takdir etmek hem sorumluluğumuz hem de görevimizdir.

Sektörde 19 derneğin olması sayı olarak çok fazla değil mi?

Bizim inandığımız bir şey var: Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin gelişmiş olduğu ülkelerde insanlar daha mutlu, daha çağdaş ve kendilerini daha güvende hisseder. Bu ister mesleki, ister sosyal alanda olsun.

Biraz anlattınız ama bu 18 dernekten farklı ne yapacaksınız?

Şu an 5 aylık bir derneğiz. Bir yıl sonra tekrar bir araya gelelim. O zaman neler yaptığımızı anlatmak isterim.

“AVRUPA LOJİSTİK DERNEĞİ’NE (ELA) ÜYE OLDUK”

O zaman şöyle sorayım: Geleceğe yönelik projeleriniz var mı? Bu projeler neler?

Birçok projemiz var. Projeleri değerlendirdikten sonra da yakın zamanda hem sektörümüzle, hem üyelerimizle, hem meslektaşlarımızla paylaşacağız. Ama neler yaptığımızdan bahsetmek isterim. LOJİDER olarak Avrupa Lojistik Derneği’ne (ELA - European Logistics Association) üye olduk. ELA, 1984'te kurulmuş. 40 yıldır Avrupa’da faaliyette bulunan bir dernek. Türkiye'den ilk defa lojistik sektöründe bir sivil toplum kuruluşu ELA üyesi oldu. Bu neler yaptığımıza yönelik sorunuza verebileceğiz en somut örnek. Sadece ulusalda kendimize yer edinmek istemiyoruz.

“BİZİM PROJELERİMİZDEN BİR TANESİ TÜRKİYE İLE AVRUPA ARASINDAKİ TAŞIMACILIĞA YENİ BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ GETİRMEK”

ELA ile ne gibi iş birlikleri yapacaksınız?

Öncelikle sadece ulusal bazda değil, uluslararası boyutta da faaliyetlerimiz, projelerimiz, bağlantılarımız olacak. Buradaki amacımız üyelerimize destek olmak ve dernek olarak dünyayla entegre olmak. Günümüzde bilgiye çabuk ulaşılıyor. Durum böyle olunca sadece kendi kabuğunuz içerisinde kaldığınız zaman yaptıklarınız sınırlı oluyor. İçinde bulunduğunuz ekosistemin global ölçekte bir parçası olmanız lazım ki uluslararası gelişmeleri, ilerlemeleri, uluslararası networking dediğimiz o yapının desteğini alabilesiniz.

Detaya girmeyeceğim ama bizim projelerimizden bir tanesi Türkiye ile Avrupa arasındaki taşımacılığa yeni bir çözüm önerisi getirmek. Şu an bu konuyla ilgili sayısal değerler üzerinde çalışıyoruz. Üyelerimizle yaptığımız ilk toplantı sonunda çalışmaya devam edelim kararı çıktı. Şu an proje ile ilgili detaya girmek istemiyorum çünkü çalışmanın sonucunu görmemiz lazım. Nisan-Mayıs ayında netleştirip evet biz bunu yapmalıyız noktasına gelirsek sektörümüz ve ilgili paydaşlarımız ile paylaşacağız.

ELA’nın 27-29 Mart’ta Slovenya’da düzenlediği uluslararası kongrede ELA üst yönetimi ile tanışacağız ve bu projemiz ile ilgili desteklerini isteyeceğiz. Hem yönetim kurulu üyelerimiz hem üyelerimiz bu kongreye katılacak.

“LOJİSTİĞİN İÇİNDE 8 TANE ÖGE VAR, BU 8 ÖGEYE MENSUP ÜYELERİMİZİN BİRBİRLERİYLE TİCARET YAPABİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Bu projeniz dışında başka somut proje ya da hedef var mı?

Bir diğer önem verdiğimiz konu üyelerimizin birbirleri ile ticaret yapabileceği bir ortam oluşturmak. Web sayfamızda sadece üyelerimizin kullanıcı adı ve şifre ile giriş yapabileceği ve arka planda bu iş birliğini geliştireceği, ihtiyacı olan hizmeti hangi üyemizden alabileceğini görebileceği bir algoritma hazırlatıyoruz. Bunu da yakın zamanda hayata geçireceğiz. Örneğin; İstanbul'da faaliyet gösteren bir üyemizin Mersin bölgesinde yurtiçi nakliye için konteyner ara nakliye hizmetine ihtiyacı olabilir. Ya da bir başka üyemiz Hopa'da sınır geçişi için bir hizmete ihtiyaç duyabilir. Üyelerimiz web sitemiz üzerinden derneğimizin üyesi diğer firmalar ile ihtiyaçlarına çözüm bulabilecekler. Bu üyemizin hangi belgeleri olduğunu, hangi alanda uzmanlaştığını görebilecekler. Sonuçta lojistik hizmet sağlayıcılar birbirleri ile işbirliği yaparak ihtiyaç duyduğu çözümü bulabilecekler.

Kamu nezdinde neler yapıyorsunuz ya da yapacaksınız?

Ankara ziyaretimiz esnasında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ni ziyaret ettik. Daire Başkanımızla görüştük. Derneğimiz hakkında bilgi verdik ve hedeflerimizi anlattık. Çok güzel kabul gördük. Görüşmemiz esnasında lojistik sektörünün bazı maliyet kalemlerinde devletimizin kaybı olduğunu ve bu kalemler için toplam kayıp değerinin bizlerle paylaşılması ve yüksek olması durumunda önlenmesine yönelik projelerimiz olduğunu belirttik, cevap bekliyoruz. Bayram sonrasındaki dönemde bakanlıklarımızı ziyaret etmeyi planlıyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında  üzerinde çalıştığımız birkaç öncelikli projeyi ilgili bakanlarımıza sunup desteklerini isteyeceğiz.

Lojistikçiler için yatırım desteği ve teşvikleri konusunda devletten talepleriniz var mı?

Sektörümüzdeki firmalarımızın yaptığı gerek ekipman, gerek depo, gerek araç yatırımlarının ölçeğine bakıldığında küçük, orta ve büyük ölçekli fabrika yatırımlarına denk geliyor. Yani bizim sektörümüzde gururla söyleyebilirim ki, 1000’in üzerinde ekipmanı olan, aracı olan firmalarımız var. İstihdam yaratmalarının ötesinde bu bir yatırım ama bu yatırım karşılığında bu yatırımı yaparken fabrika yatırımlarına verilen teşviklerden yararlanamıyoruz. Örneğin, herhangi bir şekilde bir araç yatırımı yaptığımızda ÖTV ödüyoruz. Bu da sektörümüzün rekabet gücünü olumsuz etkiliyor.

SÜRÜCÜ SORUNUNA ÇÖZÜM!

Sektörde bir diğer önemli konu da sürücü bulma sıkıntısı. Genel kurulunuzda bu konuda bir görüş belirtmiştiniz diye hatırlıyorum. Biraz bahsedebilir misiniz?

Lojistik sektöründe önemli bir paya sahip karayolu taşımacılığı için araçlarımızın tekerleğinin kesintisiz dönmesi gerekiyor ve bunun için de yetişmiş sürücüye ihtiyacımız var. Sürücü eğitimi ile ilgili Lojistik Derneği (LODER) iki yıl önce bir çalıştay düzenlemişti. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde sürücü yetiştirme ile ilgili bir projeydi. LOJİDER olarak bu projeyi desteklediğimizi belirtmek isterim. Ümit ediyorum ki Haziran ayındaki üniversite kitapçığında Türkiye'de ilk kez “karayolu yük taşıtı sürücülüğü” meslek yüksek okulu programı açılacak.

Orada otobüs kaptanlığı programı vardı.

Yükle ilgili bir program yok ama inşallah açılacak. Dolayısıyla sürücü kaynağı yaratmak adına bu çok önemli, çok değer verdiğimiz bir adım. İnşallah örnek bir proje olacak ve 2 sene sonrasında mezunlar sektör tarafından kabul görüp istihdam edilecek. Bu konuda firmalarımızın olumlu bir değerlendirme yapacaklarını ve bu programa talebin yüksek olacağını değerlendiriyorum. Kütahya ile başlar, Düzce, Trabzon, Gaziantep ile devam eder. Önemli olan bu yapıyı kurgulayabilmek. Sürücülük mesleği için çok değerli bir adım olacak.

SÜRÜCÜ SORUNUNUN TEMEL NEDENLERİ

Bugün firmalar sizce neden sürücü bulma sıkıntısı yaşıyor? Temel nedenleri neler?

Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde sürücü bulma sorunun çok önemli olduğu belirtiliyor. Ayrıca sürücülerimizin çok sık firma değiştirdiği, sürücülerimizin yaş ortalamasının her geçen gün arttığı, genç insanlarımızın sürücülük mesleğini tercih etme noktasında çok istekli olmadığı yönünde söylemler var. Kütahya’daki bu program açılırsa ve benzer programlar artırılırsa bu konuda önemli bir adım atmış olacağız. Ayrıca LOJİDER olarak çalışmaya katkı vereceğimizi, onun bir parçası olacağımızı ve projeyi desteklediğimizi ifade etmek isterim. Ülkemizi yurtdışında temsil eden sürücülerimizin meslek yüksekokulu diploması ile mesleğe başlamasının ülkemiz için değerli olduğuna inanıyoruz.

"LOJİSTİK MESLEK LİSELERİ FARKLI ŞEKİLDE PLANLANMALI”

Üniversitelerimizdeki lojistik eğitimi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Sayısının fazla olduğunu düşünüyor musunuz?

Okullarımızın sayısı Anadolu'da olabildiğince yeterli. Üniversitelerimizin lojistik bölümünden mezun olan gençlerimize verilen eğitim içeriğinin ve ders programlarının yeterli düzeyde olduğuna inanıyorum.

Meslek liselerimizdeki lojistik programlarımız farklı bir şekilde planlanmalı. Meslek lisesinden mezun olan gencimiz, yapacağı mesleği detayları ile öğrenmeli ve mezun olduktan sonra hemen çalışma hayatına başlayabilmeli. Örneğin karayolu dokümantasyon elemanı, depo paketleme elemanı, filo takip elemanı vb. alt başlıklar ile meslek lisesinde eğitimin verilmesi hem gençlerimiz hem de firmalarımız için daha faydalı olacaktır.

“DALGALI DA OLSA SEKTÖRÜN GEÇMİŞ YILLARDAN İTİBAREN ARTAN BİR İVMESİ VAR”

Türkiye’de lojistik sektörünün öneminin pandemi sürecinde daha da anlaşıldığı söyleniyor. Sizin lojistik sektörünün bugünkü konumu ve verilen önem ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

2019'da başlayan 2020'de Türkiye'de hissettiğimiz pandemi döneminde lojistiğin ne olduğunu, lojistiğin toplum ve gündelik hayattaki yerini işler aksadığı takdirde nasıl sonuçlar doğurduğunu hep beraber yaşayarak gördük. Geçen sene yaşamış olduğumuz 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde de lojistiğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Kesintiye uğradığında ya da ihtiyacımız olduğunda, ulaşamadığımız zaman ne kadar değerli olduğunu algıladığımız bu sektör. Bütün dinamikleriyle değerlendirdiğinde Türkiye için olmazsa olmaz bir sektör.

Öte yandan dalgalı da olsa sektörün geçmiş yıllardan itibaren artan bir ivmesi var. Ülkemizin iç ve dış ticaretinde, ürettiği gayri safi milli hasıladan aldığı payda, bunu görebiliyoruz. Son 10 yıllık dönemde Türkiye, lojistik sektörünü değerlendirdiğimizde ivme yukarıya doğru gidiyor, aşağıya doğru değil.

“LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ’NE PARALEL AMA DAHA GERÇEKÇİ BİLGİLERE DAYALI BİR ENDEKS OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ”

Ama Lojistik Performans Endeksi'nde indi çıktı yapıyoruz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Lojistik Performans Endeksi (LPI) bir anket sonucu elde edilen değerler ile belirleniyor. İçeriğinin ya da sayısal değerlerin oluşturulmasındaki bilgi toplama süreçleri daha iyi olabilir mi? Bizce daha iyi olabilir.

Uzun vadeli hedeflerimizden biri de lojistik performans endeksine paralel ama verilerin daha gerçekçi bilgilere dayandığı ülkemizin liderlik yapacağı yeni bir endeks oluşturmak. Bu endeksin de globalde kabul edilebilir yapıya sahip olmasını amaçlıyoruz. Yani bu konuya yönelik fikir ve önerilerimiz var. Sektörümüzdeki diğer STK’larımız ile işbirliği içerisinde bunu geliştirmeyi hedefliyoruz.

LPI ülkelere yapılacak yatırımları etkiliyor.

Böyle bir endeksin olması, ülkelerin buna göre sıralanıyor olması, bunun Dünya Bankası tarafından yayınlanması ülkelerin birbirleriyle rekabetinde endeksin öne çıkması ve ülkelerin bu endekse göre yatırım çekmesi bu endeksi değerli kılıyor.

Bir sıfırdan iyidir. Ancak sonuç değeri anket yapılan kişinin nesnel bakış açısı ile oluşuyor. Bir operasyonunuzda Türkiye'ye yönelik bir sıkıntı yaşadıysanız düşünceniz olumsuz oluyor. Gerçek bu mu? Bende soru işareti.

Etiketler :